Güncel
Erdoğan’la atılım ihtiyacı-Mehmet Acet
2019'u Ak Parti ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından sağlama almanın birinci yolu, ekonomide yeniden hızlı büyüme ivmesini yakalamaktan geçiyor. İkincisi de, dünkü kongrenin vaat ettiği gibi demokratikleşme ve reform gündemine yeniden ağırlık vermek, kapsayıcı, kuşatıcı, kucaklayıcı bir eylem ve söylem birliğine yönelmek. Düne göre çok daha öngörülebilir, çok daha umut vaat eden bir dönem başlıyor.
Gözümüzü saÄŸ taraftaki tribünlere çevirdik, “Yürüyeceksin, gençler yürüyecek arkandan” yazıyordu.
Sola döndük, “Bir ÅŸarkısın sen, ömür boyu sürecek…”
Karşımızdaki dev ekranda “Yeni atılım dönemi” ibaresi vardı.
Daha altta, “Özgürlük, geliÅŸme, refah, demokrasi, deÄŸiÅŸim, reform” yazıyordu.
Her biri esaslı kavramlar, her biri yeni dönemin hedef listesinin alt başlıklarını oluşturuyor.
Salonun bize göre sağ tarafı ile 'kale arkasında' Doğu/Güneydoğu illerinden gelenler çoğunlukta.
Şırnak, Hakkari, Van, Erzincan, Erzurum, Diyarbakır...
Galiba, bu bölgelerden gelenlerin salonda kalabalık görünmesi, özel olarak tercih edilmişti.
Neden derseniz, 16 Nisan'da, bir önceki seçimde HDP'ye oy verdikleri halde, evet tercihinde bulunanların, referandum sonuçlarına nasıl bir etki yaptıkları ortadaydı.
Diyarbakır'dan gelenler bir afiş asmışlardı:
“Selahaddin-i Eyyubi'nin ahfadıyız biz. Bu kutlu yolda hep seninleyiz”.
Arada “Biji serok ErdoÄŸan” sloganlarını iÅŸittik.
Ankara Arena Kapalı Spor Salonu'nda Ak Parti'nin üçüncü olağanüstü kongresindeyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikisini eksik sayalım, 1000 gün aradan sonra Ak Parti'nin başına geçiyor.
Kongrenin ana 'mottosu' 'yeniden atılım dönemi…'
Ak Parti'nin kaderinin Türkiye'nin kaderiyle doğrusal ilişkisi dikkate alınırsa buna gerçekten ihtiyaç var.
4 YILLIK 'SAVAÅž HALÄ°' SONA MI GELDÄ°?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinlerken, kafasında çizmeye çalıştığı yeni dönem yol haritasının izlerini aradım.
16 Nisan sonrası yaptığı açıklamalara dikkatlice bakınca, Erdoğan'ın iki farkındalık ile yoluna devam etme niyeti taşıdığını anlıyoruz.
1-Mayıs 2013'ün son günü Gezi olaylarıyla başlayan, 17/25 Aralık ile devam eden, 15 Temmuz ile zirveye çıkan darbe girişimlerinin 16 Nisan sonrası etkisini yitirme eğilimine girdiği tespiti.
Geçen gün TÜSİAD toplantısına katılan Cumhurbaşkanı, şöyle demişti:
“Åžundan emin olunuz en kötüsü geride kaldı. Bunca saldırıya raÄŸmen ayakları üzerinde duran Türkiye'nin önünde inÅŸallah aydınlık bir gelecek vardır. 16 Nisan bitti, biz hemen tekrar yurt dışında kendimize pazarlar aramaya baÅŸladık.”
Åžunu biliyoruz.
Geride kalan 4 yıl boyunca görüp geçirdiğimiz darbe girişimlerinin temel hedefi, Erdoğan'ı bir şekilde devre dışı bırakma niyeti taşıyordu.
17 Aralık 2013'ün devam eden günlerinde ÅŸu an yurtdışında firari durumda olan bir FETÖ'cünün itirafına yansıdığı haliyle, “Uluslararası sistem ErdoÄŸan'ın miadını doldurduÄŸunu düşünüyordu ve bu düşünceyle bu operasyonlar baÅŸlatılmıştı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 yıllık parantezin kapanma eğilimine girdiği düşüncesiyle demokratikleşme ve ekonomi de yeni bir atılım yapma vaktinin geldiğini düşünüyor olmalı.
2-Erdoğan'ın zihnini meşgul eden ikinci nokta 2019'da arka arkaya yapılacak olan kader seçimleri.
Dün kongre salonuna gelip de dışarıda bekleyenlere yaptığı kısa konuşmada da 2019 hatırlatmasında bulundu.
16 Nisan referandum sonuçları, Türkiye'de sandığın şakasının olmadığını, bundan sonra yapılacak seçimlerin de çantada keklik olmadığını gösterdi.
Bu bütün partiler için böyle.
Yine ErdoÄŸan'ın tabiriyle, “Yüzde 51,4'ün içinde sadece Ak Parti yok. Yüzde 48,6'nın içinde de sadece CHP yok.”
Bu tespitten hareketle, Erdoğan'ın önümüzdeki 2/2,5 yılı altın değerinde gördüğünü, bu dönemin iyi değerlendirilmemesi halinde 2019'un sıkıntıya gireceği kanaati taşıdığını biliyoruz.
Erdoğan, kongre konuşmasında 6 aylık bir takvimden söz etti.
Siyasette, iktidarda takvimlendirme ile hareket etmek iyi bir ÅŸey.
Özellikle ekonomide 'bekle/gör' eğilimine giren yatırımcıyı/girişimciyi motive etmenin iyi yollarından biri, hedef açıklayarak ilerlemektir.
Ekonomi bu dönemin birinci önceliği olacak gibi görünüyor.
Şubat ayı işsizlik rakamları daha yeni açıklandı.
Yüzde 12,4 yüksek bir rakam.
Erdoğan'ın, ekonomi kurmaylarını tıpkı 2009 yerel seçimleri sonrası yaptığı gibi hızlıca bu konulara motive ederek hem işsizlik, hem de enflasyon rakamlarını yeniden tek haneye indirmeyi hedefleyeceğini düşünebiliriz.
2019'u Ak Parti ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından sağlama almanın birinci yolu, ekonomide yeniden hızlı büyüme ivmesini yakalamaktan geçiyor.
İkincisi de, dünkü kongrenin vaat ettiği gibi demokratikleşme ve reform gündemine yeniden ağırlık vermek, kapsayıcı, kuşatıcı, kucaklayıcı bir eylem ve söylem birliğine yönelmek.
Düne göre çok daha öngörülebilir, çok daha umut vaat eden bir dönem başlıyor.
Henüz yorum yapılmamış.